"Gelcekteki sevgili hastalarım;
İlerde her birinizi 5 dakikada muayene edip hikayenizi alıp ilaç yazıp yollamak zorundayım bu yüzden isminizi dahi sormazsam şaşırmayın.
5 dakika içinde tüm 10+ yıllık bilgilerimi tecrübelerimi gözden geçirip size en iyi hizmeti vermeliyim.
Siz bana ukalalık da yapsanız,hakaret de etseniz,beni ölümle tehdit bile etseniz sinirli olmamalıyım yoksa"pis doktor kaka doktor bişey bilmeyen doktor" olurum.5 dakikada bu kadar oluyor işte.
Acıkmamalıyım,yemek aram olmamalı yoksa "zaten bütün gün çalışmayan 2 hasta bakıp sonra keyif çatan doktor" olurum.
Herhangi bir gün mutsuz durgun veya üzüntülü olamam çünkü ben hastanede yaşıyorum,bizim tıp 3. sınıftan sonra duygularımız alınıyor,robot oluyoruz.
PERFORMANS PUANI !!
Bu yönetmelikte doktorun alacağı ücreti belirleyen bir çok etken var ama en önemlisi “ne kadar çok hasta bakarsan o kadar para alırsın” fikri.Biz buna bayıldık :)
Neden mi ?
Çünkü zaten kötü doktorduk bir de artık hasta seçeceğiz.Herkesi kısa yollardan bakıp bakıp yollayacağız derinlemesine inceleme (tabii ki) yapmayacağız ve de en önemlisi risksiz,çabuk toparlanılabilecek,basit ameliyatları seçip onlara gireceğiz :)
YOK, şablonuna göre, sünnet yapmak 50 puan, Yurt dışı A sınıfı dergide makale yazmakta 50 puan, 50 puan 50 kuruş.... 2 tane A sınıfı makale yapabilsen yardımcı doçent oluyorsun, A sınıfı bir makale yapabilmek için 1-1,5 yıl deney yapman lazım,onun yerine sünneti seçeceğiz :)"
Bir İstanbul Tıp Fakültelinin kaleminden :)
Bugünkü haber sitelerinin birinde rastgeldiğim Hacettepe Tıp Fakültesi asistanlarının iş bırakma eylemi.Haberin altına o denli saçma yorumlar yapılmış ki ben daha bişey d(iy)emiyorum.
Birkaç örnek ;
“hekimler çıkarlarına ters düştün mü bitersin boşa uğraşmayın insanlar sizleri çok iyi biliyor milleti hasta olarak değil para olarak görenler sizin yeminize tükürüyüm eğer amaç insanlığa hizmet ise karşılıksız da olabilir olaya bak paran varsa yaşa yoksa öl bitti aslanım o devirler BİTTİ.”
Çok afedersin de ulan sen bi doktor olabilmek için ne çileler çekildiğini biliyor musn bakalım :D
Devlet milleti hasta olarak değil para olarak gördüğü için karşı çıkılıyor zaten,hasta 5 dakikada bakılamaz kişinin sağlığı zamanla parayla ölçülemez deniliyor(!)
Neyse o nacizane yorumlara devam..
“Kardeşim madem tüccar değil hekimsiniz,o zaman biz sizi sabahtan akşama kadar sırada beklerken kendi özel hastalarınızı almayın içeriye....”
Hastanede yatan hasta (konsültasyon), hastane çalışanlarının yakınlarının savcı ve hakimlerin önceliği vardır ve bu idari karardır.
“eylem yapın tabiki çünkü muayenelerinizdeki paralarınız gidiyor.Kime kart vereceksiniz bakalım bundan sonra...”
İşi bırakanlar asistan doktorlar, yani hiçbirinin muayenehanesi yok:)
-Ülkemizde bir şoför, günde sürekli 5 saat, toplamda 9 saat araç kullanabilmektedir. İzmir'den Ankara'ya tek şoförle seyahat edemeyen sizler, sağlığınızı kesintisiz 33 saat çalışan, tek bir asistan hekime emanet etmek zorunda bırakıldığınızı biliyor musunuz? Bir asistan hekim, 9 saatlik mesaisinin ardından, 15 saat nöbet tutup ardından dinlenmeden 9 saatlik mesaisine devam etmektedir. Ayda 15 defa bu döngüyü yaşayan, yüzlerce, binlerce asistan hekim vardır.-
Tam da bu yüzden asistanlar zaten sağlıklı iş yapamadıklarını bir de bunun üstüne daha çabuk daha fazla hasta bakılmasının yanlış olacağını söylemek istiyorlar.
Milletçe madalyonun tek tarafından bakmamayı öğrendiğimizde adam oluruz belki..
Tebrikler Hacettepeliler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder